Ülkemizde insanlar genelde ruhsal sorunlarla uğraşan insanların tanımlamasını  yaparken psikolog yada psikiyatristi aynı anlamda kullanmaktalar. Bu kullanım  aslında aldıkları eğitim olarak çok farklı olan iki grubu birbirine  karıştırmaktır.
Psikiyatrist tıp fakültesinden mezun olmuş ve ondan sonra 4 yıl psikiyatri  ihtisası yapmış hekimlere denir. Böylece aldığı eğitimle insanın hem genel  hastalıkları hakkında bilgi sahibi olan hem de ruhsal yapısını tanımlama ve  gerektiğinde tedavi etme yetki ve bilgisine sahip bir insan ortaya çıkmaktadır.  Hem hekim hem de üstüne ruh sağlığı uzmanı.
Oysa psikologlar edebiyat fakültesinin psikoloji bölümünden mezun insanlardır.  Normalde psikiyatristler ile birlikte çalışırlar gerekli testleri hastalara  uygularlar ve sonuçta psikiyatristin tanı koymasına ve tedavi etmesine yardımcı  olurlar. Bazı özel eğitimlerden sonra psikoterapi yapmaya hak kazanırlar Bu  işlev küçümsenemez. Hatta çok faydalı olduğunu da inkar edemeyiz. Ancak  psikologların tek başlarına tanı koyma ve tedavi etme yetkisi yoktur. Hele ilaç  yazma yetkileri hiç yoktur. Bu yapılmaya başladığı andan itibaren hastaya zarar  verme başlamış olur. Bu yüzden müracaat ettiğiniz insan bir psikiyatrist mi  yoksa bir psikolog mu iyi ayırım yapın. Hatta mümkünse diplomasını görün. Ve bir  sorununuz varsa güvendiğiniz başka bir hekimden referansla gidin.
 
 
1 yorum:
merhabalar,
"Psikiyatrist tıp fakültesinden mezun olmuş ve " cümlesini google da tarattıgımda 7000 adet sonuç verdi. Bu basmakalıp tanım, ülkemizde 1936 lardan kalan "tababet kanunu"nun bir sonucu. 70 yılda psikoloji de, psikiyatri de çok yol aldı. Artık bu tarz saçma ttanımlardan uzak durup çağdaş tanımlamaların yapılmasının vakti geldi de geçiyor...
Yorum Gönder